Ay takviminin 12. ayında kutlanır, bu da Kasım ayının ortalarına denk gelir. Yani dolunay da. Çok eskilere dayanan bir geçmişi var bu festivalin, taaa MÖ 500. yy’a kadar gidiyor. Tabi her şey gibi bu festival de efsanelerden yola çıkıyor.
Brahman din adamlarının Ganj nehrinde Brahma, Vishnu ve Shiva için yaptıkları ritüellerinden birinin şekil değiştirerek Thai kültürüne girdiği rivayet ediliyor.
Bir diğer efsane ise Buda, mitolojik Nammada nehri kenarındaki kum’a Naggas’ın (bu da mitolojik yılan) isteği üzerine ayak izini bırakır. Ve budistler Buda’ya olan saygılarını göstermek için Buda’nın ayak izinin sembolik olarak nehir boyunca akmasının simgesini bu festival ile kutlarlar.
Bu sembolik anmanın ilk olarak Rattanakosin zamanında başlar, yani günümüzden yaklaşık olarak 200 sene once. Ve o zamanlar sadece kraliyet ailesi Chao Phraya nehri ve kanallarına yüzen fenerler bırakırmış. Halk da bunu benimseyince günümüze kadar ulaşmış. Tabi ufak tefek değişiklikler ile.
Muz yaprakları ve rengarenk çiçekler ile nilüfer çiçeği gibi bir kolaj hazırlanıyor, mumlar ve tütsüler ilave ediliyor ve yüzebilmesi sağlanıyor. Bunun da adı Loy Krathong oluyor. Kelime anlamını da açıkladıktan sonra gelelim festivalin inceliklerine.
Nehire bırakılan bu kolajlar aynı zamanda kişinin sıkıntılardan, hüzünlerden, talihsizliklerden arınmasını simgeler, nehrin çırpıntılarında uzaklaşır gider hepsi sizden ve yeni seneye bunlardan arınmış olarak başlarsınız.
Nehrin sularına saldıkları kolajların ardından sessizce dua eden çiftleri görürsünüz, suların tanrıçası Mae Khongkha’nın adına yaparlar bunu. Çünkü iki Krathong yanyana salınmıştır suya, biri kızın diğeri ise erkeğindir, eğer iki kolaj ayrılmadan giderse bu ayrılmayacakları, birbirlerini sevecekleri ve birlikte olacakları anlamına gelmektedir.
Festival sırasında Chao Phraya nehrinde bir fener alayı düzenlenir, kraliyet ailesinden birisi de kraliyet kayığı ile bu kortejde yer alır. Nehir kenarındaki parklarda konser ve festival alanları kurulur. Havai fişek gösterileri düzenlenir.
Chiang Mai’de ise kutlama şekli bambaşkadır. Orada yüzlerce uçan fenerler hüzünlerinizi, dertlerinizi, hayalkırıklıklarınızı alır aydede’ye götürür gecenin karanlığına dalarak. Ve siz yeniden doğarsınız.
Hayallerinizi ertelemeyin,
Ali Akyol
1 yorum:
Elinize sağlık çok faydali oldu
Yorum Gönder