20 Mayıs 2008 Salı

SONGKRAN

Tayland’da yeni yıl bambaşka bir gelenek ile 13-15 Nisan tarihleri arasında kutlanıyor. Taylandlılar bu sene Nisan ayında 2553 yılına girdiler.. Yani anlayacağınız bizden bir hayli ilerideler. Ancak bu senenin bir özelliği vardı. Eğer söz konusu tarihler hafta sonuna rastlıyorsa o zaman bu tarih iki gün uzatılıyor, yani 13-17 Nisan tarihlerinde kutlanıyor, tıpkı bu sene olduğu gibi. Bu bizim açımızdan ya da orada bulunan turistler için ne anlama geliyor??
Hemen söyleyim, iki gün daha fazla ıslak gezmek demek. Açıklayım; Tayland’da bu tarihte sıcak ve yağışsız mevsim sona eriyor, sıcak ancak yağışlı mevsim başlıyor. Bu da geleneksel bir festival ve ritüeller eşliğinde karşılanıyor.Kutlamaların ağırlığını, yediden yetmişe sutabancalı ya da daha ağır su silahları ile donanmış kişilerin birbirlerini hemen heryerde ıslatmaları oluşturuyor.
Bangkok’da bu kişilerin büyük bir kısmı, çılgın ve ipten kazıktan kurtulmuş avrupalı güruh, kuzeyde, biraz daha az turistik yerlerde ise yerli halk. Ancak buralarda su tabancaları pek masum kalıyor. Oralarda kova ile bu işi çözmüşler. Başınızdan aşağı bir kova su yemek doğrusu hiç heyecanlı olmuyor, ya da su tabancası ile ıslatılmak. En heyecanlısı ve de irite edeni birisinin sinsice arkanızdan yaklaşıp ensenizden aşağı bir kovayı boşaltması ile oluyor.
Hava zaten sıcak 35-40 derece ve kurumanız hiç uzun sürmüyor. Hatta serinlemek için siz bile bazen bu rambomatik travmalı kişilerin önünden geçip ıslatılmayı bekliyorsunuz. Yalnız bazı ıslatmacılar sularının içersine bir tür toprak atarak suyun süt gibi beyazlaşmasını sağlıyorlar ki, sular kuruduğunda üzeriniz badanalanmış gibi bembeyaz kalsın. Merak edilecek bişi yok, bu savaşta ne kadar çok kişi tarafından takdis edildiğinizi gösterir, yıkanınca çıkar.
Festivallere, geleneklere ve daha onlarca türlü Budist geleneklerine sıkı sıkıya bağlı Tayland’da Songkran bence bize göre çok büyük bir hoş görü içersinde kutlanıyor. Doğrusunu isterseniz yolda sakin sakin giderken ensenizden aşağıya ıslatılmanız karşısında her ne festivali olursa olsun bizden bazılarının tepkisi çok daha farklı olacaktır, değilmi??? Ancak Taylandlı gülümsüyor, hatta ıslanmasına kahkahalar atıyor, o da karşısındakini ıslatıyor. Ve bu 3 gün boyunca böylece sürüp gidiyor.
Eğer Songkran zamanında o taraflarda olursanız ya hoşgörü limitlerinizi yükseltin ya da siz de bazuka tipi bir su tabancası edinip bu sulu festivale katılın ve hayatınızın en ıslak eğlencisini 3 gün boyunca yaşayın. Aksi takdirde yurdum insanının bu tarihlerde Tayland’da bulunması sakıncalıdır. Hayatın renklerinden zevk alanlar, yaşama sevinci olanlar kapsam dışıdır tabiki. Öneri olarak cep telefonunuzu, pasaport ya da cüzdanınızı plastik bir torbaya koyun. Varsa fotoğraf makinanız için bir sualtı muhafazası edinin, ya da fotoğraf makinası taşımayın, zira kuru dolaşmanız hatta donunuza kadar ıslanmamanız imkansızdır.
Gerçekte bu ıslatma ve ıslanma faslı festivalin görünen yüzü. Bir de takip edemediğimiz tarafı var. Temeli arınma ve temizlenmeye dayanan bu gelenekte ıslatma ritüeli kişiye saygıyı gösteriyor. Kişinin eline ya da omuzuna dökülen bir parça su kişiye duyulan saygı. Tamam iş zamanla çığrından çıkmış gibi duruyor ama ne dejenere edilmiyor ki zaman içersinde?? Bu günde aile büyükleri ziyaret ediliyor, tapınaklar ziyaret edilip Monk’lara yemekler sunuluyor. Tapınaklar içindeki Buda heykelleri sular ile yıkanıyor. Hayatınızda yeni ve temiz bir sayfa açmak istiyorsanız bu günde yapıyorsunuz. Evlerin bahçelerinden ya da nehir kıyılarından alınan topraklar tapınaklara getirilip burada yığılıp üzerleri süsleniyor.

Kısaca Songkran ıslak ama Taylandlılar için anlamı bir festival.

Hayallerinizi ertelemeyin

Ali Akyol

Hiç yorum yok: